(Wow) Gene yüz yüze düz geldik Biz önceleri ne kükrerdik (Ah) Siz gibilere yüz verdik biz Küsmek değil, düşmek stilimiz İz, giz yok, kaybolduk biz (Ha) Sızlanmayı bilmezdik biz Biz gibilere güç verdik biz Hani üzerine yüklendiğiniz Yapbozu hep bozduk biz Yine bile bile mapus olduk biz Geri kalanlara sabır, benim olanlara hüzün Mahallelilere sakız olduk bro Motherfuckers, afiş olduk Yine kaliteli babalara keşif Ne masanıza çeşit homo' Ne de namussuz kapınıza kaniş olduk Hey gey, KK’e star olduk biz Eski ekibimiz, hemşehrilerimiz İç Anadolu'nun içinde heder olduk baba Bekledik ama gelmedi gemimiz GBT'miz değil, konu bizim içimiz Benim günahıma göre bana paha biçiniz Kahpeye yol, dostlara can "Şerefin için yaşa" bu şekil gücümüz, işimiz İkimiz bir olur, oranın **** Yüz bin kere tövbe eder, yine şarap içeriz Köy düğününde Kırıkkale sıkarız Övünmek gibi değil ama kısasa kısasız Haz alırız çiğneyince kuralları böyle Yaşa ve geber, yok utanması, çekinmesi Başarıyla aramıza duvarları örme Arayış ateşinin dumanları bizimkisi Rest çekiyoruz kralının yeğenine Bur’da aranıyo'sa bela hemen bulunur Paha biçiyorum, homo', fiyatına Bur'da yeğenine değil, dayısına saygı duyulur İş işten geçişte Ne mümkün yetişmek? İtiş kakış Keş gene düşüşte beş parasız ama fresh Çelik yelek giyin götlekler, pabuçlarım ediyo' ateş
(ワウ) 顔と顔でぶつかり合ったんだ 俺たちは昔、ちっぽけだった (ああ) 君たちみたいなやつらに顔を向けてきたんだ 屈することなんてない、これが俺たちのスタイル 嘘も裏切りもない、俺たちは迷子になった (ハ) 文句を言うのは知らなかった 俺たちみたいなやつらに力を与えてきた 君たちが重荷にしてきたやつらに パズルはいつも壊してきたんだ またしても、分かっていて牢屋に入った 残りのやつらに辛抱を、俺のものには何一つ触れないで 近所の奴らにガムを配ってたんだ、ブロ マザーファッカーズ、有名になったんだ またしても、クオリティの高い父親たちへの発見 君たちのテーブルにチートなんかしてない そして、裏切り者のドアに血を流すこともなかった ヘイ、ゲイ、KKのスターになったんだ 昔の仲間たち、故郷の人たち あのアナトリアの中心部で無駄になったんだ、父さん 待ったけど、俺たちの船は来なかった GBTじゃない、俺たち自身の問題 俺の罪の重さで、俺に値札をつけろ 娼婦には道、友達には命 「名誉のために生きる」これが俺たちの生き様、俺たちの仕事 俺たち全員が一つになる、その比率**** 顔は千回悔い改め、また酒を飲むんだ 村の端のキィルカレで煙を吐き出す まるで復讐みたいに、でも、正義は正義 規則を破れば、気持ちいいんだ 生きろ、そして死ね、恥じることはない、引くことはない 成功と俺たちの間に壁を築くんだ 火の煙は俺たちのもの 王の寵愛に反抗しているんだ ここで何か探し求めてるなら、すぐに厄介事がやってくる 値段をつける、ホモ、値段にね ここで、寵愛人にじゃない、叔父さんたちに敬意を払うんだ 仕事より仕事で どうすれば追いつけるんだ?クソみたいなこと またしても、金がないのにフレッシュ チェリックベストを着て、靴を履いて、火を燃やしてる
Bi' türlü girmez işlerim yoluna Ter' (Cebimde kuruş yok), ah, 'so, ya Bütün durumlarım ter’ (Cebimde kuruş yok, yok), ah, ’so, ya Bütün durumlarım ter' (Cebimde kuruş yok, yok), ’so
俺の仕事には、そう簡単に足を踏み入れることはできない 汗をかいて (財布は空っぽ)、ああ、だから、そうだ 困難な状況で (財布は空っぽ、ない)、ああ、だから、そうだ 困難な状況で (財布は空っぽ、ない)、だから
Geçmişimi bırak, geleceğime yönel (Ah) Gördüğün babaların hepsi buna kurulur (Wuh) Gerçekten pay (Yeah) istemeyi becerirsen Alacağın para o zaman karnını doyurur (Wuh) Köşedeki tor-bacılara sor Yakınımız değil ama iyi **** bulunur Mapustakilere af, yanımıza dost Hatuna pas, hasmının suratına vurulur (Grr) Kır kapıları, gir Bu gece zehir katil gibi aranıyo'san Burjuvadan geldiğini anlıyo' çocuklar Pencereden dışarıya bakamıyo'san (Ha) Yok bizim gibisi Bu yüzden istediğini veriyorum Üstüne alıyo’san, lan, sen para gibisin Harcanma ezintiyi iyi biliyo'san (Pu-pu) Bizi buluyo'san kes Sorunları çözüyorum, istediğim gibi gider adamım Sokağın kokusu leş, ettiriyo' pes Sanki değilmişiz gibi daha diplerine batalım İçimdeki kin büyüdükçe endişeleniyorum Hepinizden ağır olur, yatarım Evimize eş zamanlı operasyon Kafasına sık suç ortağını satanın Ara sıra karışıyo' ma-halledeki tera-zi Boka sarıyo' tüm işler Kumpasın gereği yok, hayırlı işler Arkadan iş çeviren götünü şişler Denetim temiz ister İşiyorum koçum cesedinin üzerine Elim, yüzüm görünmüyo' kirden Hayat bana vurur, sokarım böyle dünyanın düzenine
過去は捨てろ、未来に向かうんだ (ああ) 見たことあるだろ?父親たちはみんなそれに巻き込まれる (ウフ) 本当に (イエス) 分配をうまくやれば 金を受け取れる、そうすればおなかがいっぱいになる (ウフ) 街のゴミ収集屋に聞いてみろ 近くにいるわけではないけど、良い****は見つかる 囚人たちに許しを、俺の隣に友達を 女にパス、敵の顔面に殴りつける (グッ) 壊れたドア、入りな 今夜、毒殺犯みたいに探されてるなら ブルジョワ出身だと子供たちはわかってる 窓から外を見れないなら (ハ) 俺たちみたいなやつはいないんだ だから、欲しいものを与えてるんだ もし取り入れるなら、お前は金みたいだ もし苦しみを理解してるなら (プープー) 俺たちを見つけたら、切りつけろ 問題を解決する、欲しいように進む、俺の男 通りの臭いは、諦めさせてしまう まるで存在しないみたいに、さらに深みにはまっていく 俺の中の憎しみは、大きくなりすぎて不安になってきた みんなから嫌われることになる、寝るんだ 家に、たまにオペレーション 頭を撃って、中間業者を売るやつ たまに、近所の天秤が揺れてる すべてがクソまみれになっている 罠を仕掛ける必要はない、善い行い 裏でひっくり返す、お尻のクソみたいな行い 検査はクリーンを求める 俺の馬の死体の上に立ってる 俺の手、俺の顔、汚れてて何も見えない 人生は俺を殴る、だから俺は世界の秩序にこうやって突き刺すんだ
(Ya, ya) Bi' türlü girmez işlerim yoluna Ter' (Cebimde kuruş yok), ah, 'so, ya Bütün durumlarım ter' (Cebimde kuruş yok, yok), ah, 'so, ya Bütün durumlarım ter', (Cebimde kuruş yok, yok), 'so
(そうだ、そうだ) 俺の仕事には、そう簡単に足を踏み入れることはできない 汗をかいて (財布は空っぽ)、ああ、だから、そうだ 困難な状況で (財布は空っぽ、ない)、ああ、だから、そうだ 困難な状況で (財布は空っぽ、ない)、だから
Selam dostlarıma, biz geldik (Biz) Biz hapislerde dönen işler gibiyiz (Ya, ya) Çatı katı evimiz, kalabalık geliniz (Grr, ah) Moruk, bizle konuşanın hakkını veririz (Pa-pa-pa) Biz yatarız hapis (Woh) Sorun değil, vuralım ve vurulalım (Wuh) Hiç yer mi götün? Polisleri arabana değil (Wuh) Uçağına bindir, eve onunla yetiş, şşt (Prr, ah) Bak, son uyarı bu sana Yoksa yazık olur çevrene ve seni tutan fanboy'larına Ters ol, istiyo'san diss atıp da gel Ya da yüzleşelim, piyasaya ders ol Bize her yol bordo, beyaz Küfürünü bana değil, manitana yaz (Prr, oh) Parti sonu ara beni, yalan oluca'z Heyecanım az çünkü alıştık biraz, ya
友達に挨拶、俺たちは来た (俺たち) 俺たちは牢屋の中をぐるぐる回る仕事みたいだ (そうだ、そうだ) 薄暗い部屋が俺たちの家、混雑してる、来い (グッ、ああ) 兄貴、俺たちと話をする権利を与える (パパパパ) 俺たちは牢屋に入る (ウォー) 問題じゃない、殴って殴られるんだ (ウフ) クソみたいなやつに?警察を車に載せない (ウフ) 飛行機に乗せて、家まで連れて行け、すぐ (プッ、ああ) 見てろ、これが最後の警告だ そうでなければ、周りの奴らと、君を支えているファンボーイたちがかわいそうになるぞ 逆らうなら、ディスってやってこい それとも、顔合わせして、世間に教訓を 俺たちにとって、道はすべて、赤、白 俺を罵倒するのはダメ、彼女に書け (プッ、オー) パーティーが終わったら電話して、嘘をつくぞ 興奮が少ないのは、ちょっと取り過ぎたから、そうだ
Ya, ya, Batı yakası, ya, ya Ya, ya, yok şakası ya, ya Hiç yok seni takasım Uyuz olan gelsin hemen evimizi tarasın, ya, ya (Prr, ah) Ya, ya, Batı yakası, ya, ya (Pa-pa) Ya, ya, yok şakası ya, ya Hiç yok seni takasım Uyuz olan gelsin hemen evimizi tarasın ya, ya (Prr, ah)
そうだ、そうだ、西側、そうだ、そうだ そうだ、そうだ、冗談じゃないぞ、そうだ、そうだ 君と交換するつもりはない イライラしてるやつは、すぐに俺たちの家を捜索してこい、そうだ、そうだ (プッ、ああ) そうだ、そうだ、西側、そうだ、そうだ (パパ) そうだ、そうだ、冗談じゃないぞ、そうだ、そうだ 君と交換するつもりはない イライラしてるやつは、すぐに俺たちの家を捜索してこい、そうだ、そうだ (プッ、ああ)
Bi' türlü girmez işlerim yoluna Ter' (Cebimde kuruş yok), ah, 'so, ya Bütün durumlarım ter' (Cebimde kuruş yok, yok), ah, 'so, ya Bütün durumlarım ter' (Cebimde kuruş yok, yok), so (Tep, Tep)
俺の仕事には、そう簡単に足を踏み入れることはできない 汗をかいて (財布は空っぽ)、ああ、だから、そうだ 困難な状況で (財布は空っぽ、ない)、ああ、だから、そうだ 困難な状況で (財布は空っぽ、ない)、だから (テプ、テプ)
Vasiyetini yazıyorum sonuç olarak, bak (Bak) Üzgünüm ama benim stil senin işin sonu olucak, kaç (Kaç) Yine de bu ülkede birileri duymayıp seni tutucak, mal (Mal) Ve yaptığından sıkılınca her adımın beni bulacak, aight? (Aight) Fight, elde şarbonlar (Ya, ya) Geceleri çekili kap'şonlar (Ya, ya) Nike giyer bur'da patronlar (Ah, ah) Sonuçta onsuz aşk olmaz Kalk, kalk, meselemiz derin Denemeyi denedin ve çetelemizdesin El emeği değil benim beyin, geri çekil Ağzına takılırım ebeveynlerin Yeni değil, inan, yeni değil Bir an denedin şansını, bak Silah çenemiz, sonuç sefillik Yerlere yat (*makineli tüfek sesi*) Ölen şu rapçiyi arama daha (Ya, ya) Altında olsa bile bi' Bugatti Çok yol var beni yakalamana, biatch
遺言を書いてる、終わりとして、見てろ (見てろ) 俺のスタイルは、君にとって仕事の終わりだ、逃げろ (逃げろ) それでも、この国では、誰かが聞いてて、君を捕まえるだろう、クズ (クズ) そして、君がやったことを後悔したら、俺にたどり着くだろう、わかった? (わかった?) 戦え、手に炭素があるんだ (そうだ、そうだ) 夜、パーカーを被るんだ (そうだ、そうだ) ナイキを履く、ここのボスたちは (ああ、ああ) 結局、なしでは愛はない 起きろ、起きろ、俺たちの問題は深い 試してみたら、俺たちの挑戦の中にいるんだ 手作業じゃない、俺の頭脳、下がれ 親の口に張り付く 新しいものではない、信じて、新しいものではない 少し試した、幸運を、見てろ 武器が俺たちの戦い、結末は惨めさ 地面に倒れる (*マシンガン音*) この古いラップをもっと探すのはやめろ (そうだ、そうだ) たとえブガッティの下に隠れてても 俺を捕まえられる方法はたくさんあるんだ、ビッチ
Bi' türlü girmez işlerim yoluna Ter' (Cebimde kuruş yok), ah, 'so, ya Bütün durumlarım ter' (Cebimde kuruş yok, yok), ah, 'so, ya Bütün durumlarım ter' (Cebimde kuruş yok, yok), 'so ('So)
俺の仕事には、そう簡単に足を踏み入れることはできない 汗をかいて (財布は空っぽ)、ああ、だから、そうだ 困難な状況で (財布は空っぽ、ない)、ああ、だから、そうだ 困難な状況で (財布は空っぽ、ない)、だから ('そう)