Unuttum seni (Edokaleen)
もう忘れたよ (Edokaleen)
Arasan da beni çok geç Kaldı heveslerim kursağımda Lütfen uzatma, yolum yol değil Ölüm on beş adımlık uzakta Arasan da beni, yok yüzüm Söyliy'cek sözüm, artık çok geç Lütfen uzatma, ya (Uh, u-uh) (Lütfen uzatma, ey)
探さないで、もう遅いよ 夢は壊れたまま お願いだから、もう近づかないで、私の道じゃないんだ 私の心は 15 歩も離れてる 探さないで、もう私の顔は見えないよ 言うべき言葉は、もう遅い お願いだから、もう(Uh, u-uh) (お願いだから、もう)
Gülün, yokmuş gibi yarın, sanki yokmuş gibi ölüm Tokmuş gibi karnın, solmuş sanki çiçeklerin Doluyo'sa iki cümleye de iki gözün Nefretini yen, dön'ceğin kapı da benim Hayatımda yalnız olmak kalıcı tek çözüm Ama şu an ihtiyacım olan para değil Hayatımız dizi madem, bu kaçıncı bölüm? Silahını orospu çocuklarına çevir
強くて、明日が来るような気がしない、まるで死んでいるみたい お腹いっぱいなのに、花は枯れているみたい 2 つの言葉に、2 つの目がいっぱいになる 憎しみを克服し、心の扉も私のものだよ 人生で一人でいるのが、私の唯一の選択 でも今は、お金が欲しいわけじゃない 人生がドラマなら、これは何回目の別れ？ その銃を、売春婦の子どもたちに向ける
Karşılaşmak çok zor, gördüğün aynadan kaçmak, daha fazla delir Yabancılaştım resmen, bıraktım kadere, inanırım, elbet gelir Çok yorgun düştüm (Ya), bir gece karşımda belir (Ya)
会うのは難しい、鏡から逃げるのは、さらに気が狂う 知らない人と出会った、運命に任せた、信じてる、きっと来るよ 疲れたよ(Ya)、ある夜私の前に現れて(Ya)
Arasan da beni çok geç Kaldı heveslerim kursağımda Lütfen uzatma, yolum yol değil Ölüm on beş adımlık uzakta Arasan da beni, yok yüzüm Söyliy'cek sözüm, artık çok geç Lütfen uzatma, ya (Uh, u-uh)
探さないで、もう遅いよ 夢は壊れたまま お願いだから、もう近づかないで、私の道じゃないんだ 私の心は 15 歩も離れてる 探さないで、もう私の顔は見えないよ 言うべき言葉は、もう遅い お願いだから、もう (Uh, u-uh)
Gelme, bana istediğimi verme Derme çatma hayallerimize perde çektim Yaşıyorum mutlu olduğumuz günlerde Madem böyle oluca'z o zaman hiç güvenme bana ve düştüm sana Bi' kez daha valla kaçar giderim birden bire Kader sorarsa sana görmedin beni, düşemem daha dilden dile Büyüdüm, dert ekledikçe izledim ve güldüm Utandım iyice, "Dur," dedim, "be Chavo büyüdün" Umarım seni beyazlar içinde görürüm O zaman gerçekleşir beklediğin ölümüm Allah'ınız para, ciğerlerim is, ciğerlerim kara Yanılmadım çünkü harbi güvenmedim sana Umut değil, lütfen artık silah verin bana Gözlerim kara
来ないで、私の欲しいものをくれるな 夢にカーテンを閉めた 幸せだった日々を思い出している こんなことになるなら、最初から私に頼らないで、私の心はあなたから離れてた もう一度、突然姿を消す 運命が聞いたら、私を見なかったって言って、もう口伝えにするのはやめて 大人になった、悩みをたくさん見て、笑った 恥ずかしかった、"やめろ"って、"おいChavo、大人になれよ"って 白い服を着て、あなたに会いたい そうすれば、あなたが待っている私の死が現実になる あなたの神は金、私の魂は灰、私の魂は暗い 間違ってないよ、だって本当に信用してないから 希望じゃない、もう武器をくれ 私の目は黒い
Karşılaşmak çok zor, gördüğün aynadan kaçmak, daha fazla delir Yabancılaştım resmen, bıraktım kadere, inanırım, elbet gelir Çok yorgun düştüm (Ya), bir gece karşımda belir (Ya)
会うのは難しい、鏡から逃げるのは、さらに気が狂う 知らない人と出会った、運命に任せた、信じてる、きっと来るよ 疲れたよ(Ya)、ある夜私の前に現れて(Ya)
Arasan da beni çok geç Kaldı heveslerim kursağımda Lütfen uzatma, yolum yol değil Ölüm on beş adımlık uzakta Arasan da beni, yok yüzüm Söyliy'cek sözüm, artık çok geç Lütfen uzatma, ya (Lütfen uzatma, ey)
探さないで、もう遅いよ 夢は壊れたまま お願いだから、もう近づかないで、私の道じゃないんだ 私の心は 15 歩も離れてる 探さないで、もう私の顔は見えないよ 言うべき言葉は、もう遅い お願いだから、もう (お願いだから、もう)
Karşılaşmak çok zor, gördüğün aynadan kaçmak, daha fazla delir Elbet gelir, bir gece karşımda belir (Uh, u-uh)
会うのは難しい、鏡から逃げるのは、さらに気が狂う きっと来るよ、ある夜私の前に現れて (Uh, u-uh)
